14 Ekim 2009 Çarşamba

MUSTAFA KEMAL’İN
ÖNDERLİĞİNDE ULUSAL MÜCADELE
DÖNEMİNDE ÇIKARTILAN GAZETELER

İLK GAZETE
İRADE-İ MİLLİYE
14 EYLÜL 1919 / SİVAS

Mustafa Kemal’in, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla fiilen başladığı kabul edilen Ulusal Mücadele’de öncelikli hedeflerden birisi, mücadeleyi vatan sathına yayıp, Türk Ulusu’nun, Vatan Bütünlüğü esasına dayalı tek bir güç olarak birleştirilmesiydi.
Bütün çabalar bunun üzerine yürütülmekteydi.
Sırasıyla gerçekleştirilen Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas Kongreleri kararlarının Türk Ulusu’na, geciktirilmeksizin duyurulması da büyük önem arz etmekteydi.
O dönemde Anadolu’nun çeşitli vilayetlerinde yayın yapan gazeteler olmasına karşın; ‘Mütareke Basını’ olarak adlandırılan bir kısım işbirlikçi gazetelerin emperyalizmin emriyle ve güdümünde yayın yapıyor olmaları ve Ulusal Mücadele’ye yakın olan İstanbul’daki gazetelerin de; işgal güçlerinin baskısı altında bulunması ve yayınlarının sürekli olarak sansür edilmesi neticesinde, Devrimci Önder Mustafa Kemal, Ulusal Mücadele’nin her aşamasının, dolaysıyla da bütün gerçeklerinin ve Devrimci Çözümlerin Türk Ulusu’na ulaştırılması için ulusal hareketin kendi gazetesini çıkarmasını zorunlu görmekteydi.
Konu, her ne kadar Sivas Kongresi öncesinde görüşülmüş olmakla beraber; Kongre’nin yoğun çalışma ortamı buna izin vermemişti.
Nihayet, Sivas Kongresi sona ermiş ve Kongre Mustafa Kemal’in başkanlığında Heyet-i Temsiliye’yi seçmişti. Bundan böyle Heyet-i Temsiliye, Meclis açılıncaya kadar Türkiye’yi temsil edecekti.
Mustafa Kemal, öncelikle Türk Ulusu’nu bilgilendirebilmek ve sonra da içeride ve dışarıda yeterli kamuoyu oluşturabilmek amacıyla; kongrede alınan kararların ve yapılan işlemlerin, öncelikle duyurulması gerektiğine olan inancı gereği bir an evvel Ulusal Hareket’in yayın organı olacak gazetenin çıkarmasını istiyordu.
Derhal girişimde bulunarak, Kongre üyesi ve Sivas’ın emektar öğretmenlerinden Rasim Bey’e, ‘Bir Gazete çıkarmak amacındayım. Sorumluluğu üzerine alabilecek ve güvenilir birine ihtiyaç var…’ diye düşüncesini açıklar. Rasim Bey de; bunun üzerine gerekli araştırmayı yapar ve öğrencilerinden güvendiği biri olan Selahattin Bey’i bulur.
Adı, Mustafa Kemal tarafından İRADE-İ MİLLİYE konulan Gazete, Selahattin Bey’in sorumluluğunda ve 14 Eylül 1919 tarihinde ilk baskısını çıkararak yayın hayatına başlar.
İlk manşet yazısı da yine Mustafa Kemal tarafından bizzat kaleme alınır. Ayrıca, Mustafa Kemal’in Kongre’yi açış konuşması da; Gazete’nin ilk sayfasından Türk Ulusu’na duyurulur.
Ondan sonraki sayılardaki bir çok yazı da; yine Mustafa Kemal’in kaleminden çıkmıştır. Bununla birlikte yazıların tamamı O’nun denetiminde yayına verilir.
İRADE-İ MİLLİYE, yayınını sürdürdüğü müddetçe Ulusal Mücadele ile iç içe olmuş ve bu ulvi mücadelenin gerçeklerinin Türk Ulusu’na ulaşmasında oldukça önemli bir görevi yerine getirmiştir.
Hepimizin bildiği gibi; Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal ve diğer üyeler, Ankara’ya ulaşmak amacıyla, 18 Aralık 1919 tarihinde Sivas’tan ayrılır.
Mustafa Kemal, İRADE-İ MİLLİYE’nin Ankara’ya taşınmasını arzu etmiş olmasına karşın; Sivaslılar’ın ısrarlı talepleri karşısında gazetenin Sivas’ta kalmasını kabul eder.
İRADE-İ MİLLİYE Gazetesi, Mustafa Kemal’in Sivas’tan ayrılmasından sonra yayınını sürdürmeye çalışmış ama pek başarılı olamamıştır. Bir müddet sonra da kapanmıştır.

***

İKİNCİ GAZETE
HAKİMİYET-İ MİLLİYE
10 OCAK 1920 / ANKARA
Mustafa Kemal, Heyet-i Temsiliye üyeleriyle birlikte, 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya gelmiştir. Öncelikle Keçiören semtindeki Ziraat Mektebi’ne yerleşilmiş ve karargah burada oluşturulmuştur.
Yapılacak ilk işin yeni bir gazete çıkarmak olduğu fikri Mustafa Kemal’in kafasında her daim şimşek gibi çakmaktadır.
Çıkarılacak gazete, tıpkı İRADE-İ MİLLİYE’nin olduğu gibi; Ulusal Mücadele’nin hizmetinde ve O’nun yayın organı olmak durumundadır.
Gazete’nin adı üzerinde bir iki kısa tartışmada bulunulur. Sonra da, Sivas’taki İRADE-İ MİLLİYE Gazetesi’nin adı bu kez Ankara’da HAKİMİYET-İ MİLLİYE olarak verilir. Bu adı da Mustafa Kemal koymuştur.
Gazete’nin adının konmuş olmasına karşın; ne baskının yapılabileceği bir matbaaları, ne de kağıtları vardı. Sonunda, Ankara Valiliği ile kurulan temas neticesinde, Valiliğin matbaası kullanılır ve kağıt ihtiyacı da Valilik’ten, ödünç olarak karşılanır. Bunun için gerekli izin de Valilik’ten alınır.
Böylelikle; HAKİMİYET-İ MİLLİYE Gazetesi, Recep Zühtü Bey’in imtiyaz sahipliğinde ve ilk sayısını 10 Ocak 1920 tarihinde çıkartarak yayın hayatına başlar.
Mustafa Kemal, yakın arkadaşlarından Hakkı Behiç Bey’in de Gazete’de görev almasını ister.
Gazete’nin ilk sayısında, ‘Hakimiyet-i Milliye’ başlıklı ve bütün ilk sayfayı dolduran başyazı Mustafa Kemal tarafından Hakkı Behiç Bey’e not ettirilmiştir. Bu yazıda; ‘HAKİMİYET-İ MİLLİYE Gazetesi’nin izleyeceği yol ve Ulusal Mücadele’nin amaçları…’ anlatılmaktaydı.
Başyazıda özetle;
Bugünden itibaren yayımlanan ve sütunlarında bütün Anadolu ile onu alakadar eden muhitlerin ahval ve hadiselerini ihtiva edecek olan gazetemize bu ismi tesadüfi olarak vermedik.
Gazetemizin ismi aynı zamanda takip edeceği mücadele yolunun da nevidir.
Şu halde diyebiliriz ki, Hakimiyet-i Milliye’nin mesleği, milletin hakimiyetini müdafaa olacaktır.
’ denilmektedir.
Gazetenin ilk sayısının yaklaşık olarak 1500 kadar basıldığı sanılmaktadır.
Dağıtım da; öncelikle ordu birliklerine, İl ve İlçelerdeki Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri’ne, Valilikler’e, Dış Temsilciliklere ve bunların dışında da gerekli görülen diğer yerlere yapılmaktaydı.
HAKİMİYET-İ MİLLİYE’nin başyazıları, genellikle imzasızdı. Bunların Mustafa Kemal’in kaleminden çıktığı biliniyordu. Gazetenin tavrı açıktı ve Kuvay-ı Milliye yanlısı olduğunu ve Ulusal Mücadeleyi desteklediğini ortaya koymuştu.
Önceleri haftada iki sayı çıkabilen HAKİMİYET-İ MİLLİYE, daha sonra ve 18 Temmuz 1920 – 6 Eylül 1920 döneminde haftada üç sayı çıkarmaya başladı. 30 Ekim 1920 tarihinden itibaren tekrar haftada iki sayı olarak çıktı.
Mustafa Kemal’in düşüncesi ise; her gün yayın yapabilmekti. Yani HAKİMİYET-İ MİLLİYE günlük çıkmalıydı. Hatta bir defasında, Ankara istasyonunda konakladığı binada, Hüseyin Ragıp Bey’i karşısına oturtup, ‘HAKİMİYET-İ MİLLİYE’yi her gün çıkaracağız. Bununla da sen meşgul olacaksın. Her gün de Başmakale yazacaksın…’ diye söylediği bilinir…
Bunun üzerine, HAKİMİYET-İ MİLLİYE Gazetesi, kendi matbaasını kurmasının hemen ardından ve 6 Şubat 1921 tarihinden itibaren günlük çıkarak yayın hayatını sürdürmeye başladı.
Ulusal Kurtuluş Savaşı boyunca yayınına ara vermeyen HAKİMİYET’İ MİLLİYE Gazetesi, Cumhuriyet’in ilanı ve Türk Devrimleri’nin Türk Ulusu’na yayılması konularında, basına düşen görevi, o dönemin sancak gemisi edasıyla başarıyla yerine getirmiştir.
Büyük Zafer’in kıvancını Türk Ulusu’yla paylaşan HAKİMİYET’İ MİLLİYE, yayınını Ankara’da ve aynı isimle 1934 yılına kadar sürdürdü.
Gazete’nin adı, 1934 yılında ve 4797. sayıdan sonra, Gazi Mustafa Kemal’in bilgisi dahilinde, ULUS Gazetesi olarak değiştirildi.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yayın anlayışıyla 14 Eylül 1919 tarihinde Sivas’ta çıkartılan İRADE-İ MİLLİYE Gazetesi, 10 OCAK 1920’de Ankara’da HAKİMİYET-İ MİLLİYE ve 1934 yılında da ULUS Gazetesi olmuş ve Gazi Paşa’nın aramızdan ayrılışına kadar da ULUS Gazetesi adıyla yayın hayatına devam etmiştir.
CENGİZ ÖNAL
Cumhuriyet Neferi

Hiç yorum yok: